TEKSİF Örgütlenme Uzmanı Cihan İşçi İzmir 1 Mayıs'ına dair izlenimini yazdı
İzmir 1 Mayıs'ında Türk-İş kortejinde direniş ve grevdeki işçilerin sendikalaşma, toplu sözleşme, vergide adalet, gelirde adalet talebi; DİSK kortejinde "adalet" talebi öne çıktı.

Fotoğraf: Evrensel
Cihan İşçi
[email protected]
İzmir 1 Mayıs'ı ülkenin birçok yerinde olduğu gibi coşku ve kalabalık bir şekilde kutlandı. İzmir'de mücadeleci sendikaların yıllardır verdikleri uzun uğraşlar sonucu ülkede sayılı birleşik bir 1 Mayıs tekrar yaşatıldı. 1 Mayıs öncesi yasaksız grev, güvenceli iş talepleriyle DİSK ve Türk-İş'e bağlı 13 şubenin ortak çağrısıyla gerçekleştirilen sendikal haklar kurultayını düzenleyen sendikal çizgi İzmir’de birleşik 1 Mayıs kutlamasının mayasını oluşturuyor diyebilirim.
Şimşek Programı ile anılan 12. Kalkınma Programından darbe yiyen kamu işçisi, özel sektör işçisi, kamu emekçisi, geleceğinin diplomasının güvencede olmadığını düşünen üniversite öğrencileri ve emekten yana siyasi partiler her yıl olduğu gibi bu yıl da 4 koldan yürüyüp Gündoğdu Meydanında birleşerek taleplerini bir kez daha birlikte haykırdılar.
Ülkede işçilerin düşük ücret ile çalışması, artan gelir dengesizliği, vergi cenderesinin yanı sıra sendikalaşmanın yetki davaları ve işten atamalarla engellenmesine, grev yasaklarına karşı tek tek işyerlerinde direniş ve grevlerle mücadele eden işçiler ve ülkenin gidişatından memnun olmayan ve hukuksuz bir şekilde hukuk yoluyla zapturap altına alınmaya isyan eden gençlerin mücadelesinin alan tartışmalarına boğulmadan ya da aynı ilde aynı yakada aynı saatlerde kutlanıp bir türlü ortaklaştırılamayan, 1 Mayıs'ın anlamını ve tarihsel sürecini yok sayan tartışmalara İzmir 1 Mayıs'ı en iyi cevap niteliğinde olmuştur.
Bu yıl liman güzergahında Türk-İş korteji geçmiş yıllara göre daha kalabalık bir görüntü sergiledi. Özellikle direnişteki Petrol İş sendikasına üye Temel Conta işçileri ve TEKSİF sendikasına üye DIGEL Tekstil işçilerinin en önde coşkulu bir şekilde yürümesi, grev kararı alan TPI ve DYO işçileri ile sermayenin koç başı Koç grubuna bağlı Tüpraş işçilerinin toplu sözleşme eylemlerinin sıcak coşkusu ile Türk-İş kortejinde kitleselliği öne çıktı.
Liman kolunda sendikaların ilan ettikleri yürüyüş saatinden önce hareket etmesi şubelerin kortejlerinin tam organize olmasında eksiklik yaratması geçen yıldan daha kalabalık olmasına rağmen kortejler arasında kopukluklar ve dağınıklığa neden oldu.
Basmane kolundan gelen DİSK kortejinde Genel İş bu yıl özellikle belediyelerde işçilerin ve seçtikleri temsilcilerin haberi olmadan genel merkez tarafından gece operasyonları ile imzalanan sözleşmelerden kaynaklı işçilerin sendikalarına karşı tepkileri nedeniyle geçmiş yıllara göre coşku ve kalabalıklardan yoksundu. Özellikle Çiğli, Buca, Gaziemir gibi belediye işçileri yok denecek kadar azdı.
Konak kolundan yürüyen KESK ve odalar alana girdiğinde işçi kortejleri nerdeyse tamamı alanı terketmişti. Kortejler dışında katılımın da yoğun olduğu bu yıl alan hemen hemen alan 4 kez dolup boşaldı. Üniversite pankartlarının yanı sıra birçok siyasi partinin kortejinde ya da hemen arkasında gençlik pankartları ile gençliğin yaygın katılımı bu yılın öne çıkan yanlarından biriydi.
Her yıl çokça eleştiri olmasına rağmen tertip komitesinin bu yıl da daha yürüyüşler tam bitmeden programı başlatması ve kararlaştırılanın aksine fiili durum yaratılıp belediye başkanlarına kürsüde söz vermesi tekrarlandı ve tepki aldı. İşçi Bayramı'nda işçiye sefalet ücreti dayatan belediye başkanlarını konuşturmak kitle tarafından eleştiriye neden oldu.
Türk-İş kortejinde direniş ve grevdeki işçilerin sendikalaşma, toplu sözleşme gibi özgün taleplerinin yanı sıra "vergide adalet, gelirde adalet" sloganı ortaklaşılan ve öne çıkan talep sloganı olurken, DİSK kortejinde "adalet" talebi öne çıkıyordu.
Evrensel'i Takip Et